Sisteme taze kan KONAK DİZİLERİ ile geldi. Açılışı asmalı
konak ile yaptığımız konak dizileri artık vazgeçilmezlerimiz arasında. Farklı
oyuncular aynı senaryolar ile her sene bir yenisi izlediğimiz konak
dizilerinden asmalı konak, büyük yalan, bir bulut olsam, sıla, aşka sürgün, adını
kalbime yazdım, ömre bedel bunlardan bazıları.
Töre gerçeğini bazen çarpıtarak
bazen de tüm gerçekliği ile gözler önüne seren konak dizilerinde karakterlere
yüklenen rol de aşikar. Ömre Bedel dizisi üzerinden konak dizilerinin
anatomisini ortaya koyacak olursak; Cesur Kilis’te zengin bir ailenin tek oğlu
tabiri caizse köyün ağası, Ömür ise öğretmen orta halli bir ailenin kızı, Erdem
İstanbul da elit bir ailenin kibar, eğitim seviyesi yüksek oğlu, Aylin ise yine
aynı ailenin inatçı, içe kapanık, kızı… Her konak dizisinde olduğu gibi burada
da atlanılmayan detay ise Hanım ağa. Tüm bu karakterler üzerinden halka verilen
mesaj Cesurun güç ve para ikilisi ile Ömür’ü tutsak alması ve erkek egemen
toplumun tüm izlerini bizlere yansıtması. Tabi ki bu mesajlar sadece Ömre
bedele özgün değil genel çerçeveye baktığımızda tüm konak dizilerinde aynı
mesajı görüyoruz; kadının evdeki rolü ve eşine karşı tutumu, erkeğin baskın
rolü, beşik kertmesi, berdel gibi kavramların canlılığını koruması, kız
çocuklarının okula gitmesine karşı tutum, geniş aileler ve bir arada yaşamanın
önemi, kadına şiddet-tecavüz gibi konuların üzerinin örtülmesi, kadına verilen
değerin aşınması, güç ve parayla tüm şehrin hakimiyet altına alınması vs.
Senaristlerin
arz-talep doğrultusunda reytingi artırmak adına senaryolar üretmesi bazen
toplumda kapanması güç yaralar açabiliyor. Özellikle erkek egemen toplum
modelini toplumun benliğine işlemesi bunun en çarpıcı örneğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder